-Bulgaristan'a tek başına gidersen tehlikeli olabilir. Zaten de hava erken kararıyor, bişey göremezsin, gezemezsin (gene en mantıklısı bu, zaten aklımam yatan ve uygulamaya karar verdiğim tek öneri de bu oldu)
-Yılbaşı gecesi Londra'da bir başına ne yapacaksın? Bizimle Ankara'da otur işte. Gece gece başına birşey gelir. (Ara Not: Londra, her 31 Aralık gecesi binlerce kişinin şehrin göbeğine indiği, sabaha kadar tozutup, her saatte de evine dönebildiği güzide bir şehrimizdir)
-İstanbul'dan Ankara'ya karda kışta nasıl geleceksin? (Ara not 2: İstanbul'dan yola çıkan bir otobüs ortalama 5 buçuk saatte Ankara'ya varabilmekte, en kötü ihtimalle bir süre Bolu dağı semalarında mahsur kalmaktadır. Henüz Bolu dağında otobüsü yolda kaldı diye hayatı kayan olmamıştır)
-Londra'da tek başına yolunu nasıl bulacaksın? (Ara not 3: Söz konusu önermenin muhatabı daha önce New York'ta, Londra'da ve en beteri de İstanbul'da bol miktarda tek tabanca aylaklık etmiştir. Türkçe ve İngilizce olarak yol sorma ve dert anlatma fasiliteleri bulunan bu insan evladı, herkesin İngilizce konuştuğu ve kendisinin de zaten daha önce gittiği Londra gibi bir şehirde nasıl kaybolabileceğini anlamamaktadır.)
Kezban'ın bile 30 sene önce Paris'te film çevirdiği Avrupa coğrafyasına mı güvenemiyorsunuz, bana mı güvenemiyorsunuz, uzakta olunca olaylar dramatik bir boyut mu kazanıyor bilemiyorum ama hakikaten bunalmaya başladım.
1 kisi laf etti:
bence insanlar kilometrelerce uzakta olduğun için değil, Türkiye'ye bir an önce dönmen ve yılbaşını burada geçirebilmen için bu bahaneleri sıralıyor. Zira benim tanıdığım ferzan aklına koyarsa bulgaristan'a da gider, karda kışta bolu dağlarında da bekler, binlerce insanın arasına karışıp christmas şarkıları da çığırır, bunu da herkes bilir. Ama ne gerek var di mi? Dön memleketine usul usul; dansözlü, mehmet ali erbilli, gülben ergenli, petek dinçözlü, rakılı, kuruyemişli bir yılbaşı geçir.
Yorum Gönder