Fanta'sini icip gidiyor...

Bu oradan burdan resim, video falan yapistirip blog doldurma isine de oldum olasi kilim ama bunu gorunce dayanamadim artik. Hem bu ara is, guc birikti cok fena, yazi da yazamiyorum. Buyutun, bakin bir ince ince suna allasen... Umut Sarikaya cizmis:
Hazir su tarzin son zamanlardaki en nezih ornegini yapistirmisken bu akimin agababasi Ahmet Yilmaz'i da pek sevdigim bir eseriyle anmak istiyorum musadenizle:

Su gurbet ellerde muhabbeti dostlugu bir yana koyarsak, (ki son 1-2 sene itibariyla eski dostlarla hafiften ada ici kabilelesme durumumuz da oldugu icin bu konuda da biraz rahatlamis durumdayim, hatta haftaya misafir bekliyorum, extradan mutluyum bu aralar) en cok mizah dergilerini ozledim. Okumayi soktugum gunden beri her hafta bana ayri bir eglence, ayri bir nese katari sunan, hayata ve insanlara dotumle gulme enerjisi veren yurdum mizahcilarina tesekkuru borc bilirim. "Aman Girgir'dan sonra bozuldu" yok efenim "cok belden asagi espriler var, mizah bu degil" bilmemne anlamam, Turkiye'nin en kendine has. en dinamik ve en hayat dolu damarlarinin basinda bu mizah dergiciligi gelir benim icin.

Not: Peki bu dergi isi nasil oldu da bu kadar dallandi budaklandi, ilk buyuk gazi kim verdi de oldu diyen olursa ahanda su adamla basladi diyorum: http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/279934.asp


Travian

Evet sevgili gunluk, yillarca bilgisayar oyunlarindan bucak bucak kacan, bir baslarsam nasil dellenecegimi bildigim icin "en iyisi hic bulasmayayim" diyen ben de sonunda bir oyuna elimi verdim, kolumu kaptirdim. Birgun yaslandigimizda soracaklar "2000li yillar nasildi? Neler yaptiniz?" diye ve biz nesilce "online oyun oynadik" diyecegiz.

Ben bir suredir cilginca Travian oynuyorum. Semih Cumhuriyeti diye ulke kurdum, Semih diye kahramanim var, atlar, essekler, tarlalar derken isin gucun arasinda bir de bu oyun isi cikti. Ama egleniyorum iste ne yapayim. Animasyonlari sevimli, Romali oynama opsiyonu var, aman ne sirin sey derken acmis bulundum bir kere hesabi simdi kapatmaya kiyamiyorum. E gurbet ellerde bilgisayar da her an acik zaten. Neyse bunu da yapmadim demem artik.

Yolu dusenleri beklerim. UK server 1, 161'e -192, semih cumhuriyeti, Travian nahiyesi. Yanda resmi gorulen, bir turlu kicini toparlayamayan kahramanim Semih. Kendisi 2 sefere cikiyor sonra paso yatiyor evde (kahramana gel!), ugrayin bir cayini icin keratanin. Ben de su elimdeki makaleyi bitirip bir ara Dublin maceralarimi anlatayim.


Hazir resimleri dipdibe dizmisken: bu da ilk seferde hunharca oldurulen farem Remzi, ne istediniz faremden ha ne istediniz?!!!

Not: Az once ikinci sehrimi de kurup adini Osman koydum :)

Az sonra.... gene ben...


Turkiye'den dondugumden beri hayatim yavas yavas hareketlenmeye basladigindan kelli, melankoli duzeyimde de bir dusus, blog tutma hevesimde de bir artis oldu. Az daha gezeyim, az daha keyif yapayim, gene doldurmaya baslarim buralari. Yakinda...

ya tutarsa!

Ahırkapı Hıdrellez Şenliklerine gideceğini bildiğim bir arkadaşa vekalet vererek çaput bağlattığım şu güzel Hıdrellez gününde, bağa bahçeye açılıp gül dallarına dilek bağlamayı ihmal etmeyiniz. Hayat ümitlerle güzel. Hem bir de ya tutarsa!

Hormetlerrr......


El opmek, biat etmek, hurmet gostermek, buyuyunce hurmet gormenin hayalini kurmak ve nihayet buyuynce hurmet bagimlisi olmak bu yazdiklarimi baska dile cevirmeden okuyabilen herkesin az cok asina oldugu seyler. Ev hayati, is hayati, siyaset... her yerde ama her yerde biat her yerde hurmet var. Her yerde itin ite itin kuyruguna hukmu geciyor ama ne rezildir ki bu kisir dongu hurmet hiyerarsisinde basamak basamak yukseldikce rahatsiz etmemeye, hosunuza bile gitmeye basliyor. Belki de o yuzden en isyankar zamanlar ogrencilik, daha it, itoglu it degil de kuyruk, kuyrugun ucundaki pire oldugumuz yillar. Gerci orada da vardi idealist kuyruklar, "beni de alin araniza" diye bagiran pireler, birinci siniftan baslarlardi yamanacak monte olacak kic aramaya. Ama o zamanlar guzeldi gene de, baskalari da vardi, birbirimizi buldukca icip icip topluca sikayet ederdik. Daha o yillarda is hayati cok uzak oldugundan di belki, zira biat kulturunun en rezil hali plazalarda, sirketlerde, takim elbiselerle, tayyorler ardindaydi. Malum Turkiye'de ozellikle "biz profesyoneliz" diye bas bas bagirmadan, calisanlarina sodeksolara, takim ruhu aktivitelerine bogmadan, kisacasi ozu meydanda orta ve kucuk isletmeler, yerel sirketlerde calisma kulturu "isverenin calisana ekmek vermesi" seklinde. Cok uluslu plaza cennetleri ise ilk krizde ozlerine donuyor ki Turkiye'de de zaten her kose basindan kriz cikiyor. Is boyle olunca da ozellikle ilk ise girdiginiz yillarda her hangi bir sekilde hakkinizi aradiginizda , durumunuzdan hosnut olmadiginizi beyan ettiginizde "yedigin kaba pisleme" tepkisiyle karsilasiyorsunuz. Mudurun onunde ceket iliklemeniz gerekiyor. Daha uzun suredir ayni yerde calisanlar kendilerine cay ismarlayip yalakalik yapmanizi bekliyorlar. Hatta o kadar dogal ki bu onlar icin acik acik soylemeye bile gerek duymuyorlar, sadece yeni gelin evi basan kaynana gibi oturup masalarinda "hurmet" bekliyorlar. E tabi isverenle calisan ayni bokun soyuyken bu pek bir sorun olmuyor. gun icinde it ite it kuyruguna bagiriyor, herkes topluca agresiflesip sinir hastasi oluyor, eve gidip coluguna cocuguna bulastiriyor bu virusu.

Dananin kuyrugunun kotugu yer ise "aile". Eger aileniz de bu biat kulturune tabi ise, zaten is arayacak yasa gelene kadar bu kulturu kaniksadiginizdan is yerinde birbirini yirtan yuzlerce kisiden biri olup sen sag ben selamet yuvarlanip gidiyorsunuz. Yok eger aileniz de uyumsuzlardansa, o kim oldugu belirsiz "elalem"lerden, ofis canavarlarindan, kici kalkik isverenlerden cok cekmisse ya da sadece insansa ve diger insanlari anlamaya calisiyorsa, kisacasi bir sekilde biat kulturune tabi degilse o zaman isler degisiyor. Gunun birinde eve gidip anneye, babaya, abiye "bana itaatsiz dediler bohcami alip ciktim" dediginizde "terbiyesiz" yerine "aferin kiz" diyorlarsa aha o zaman gorunuyor ya bunalimin ya da gurbetin yollari. Her sekilde diger yoldan iyi ama zor. Daha az pasif agresif ama cok daha mesakatli. Onunun acik olmasi digeri kadar kesin degil ama en azindan onunuze farkli bir isik cikma olasiligi var. Ve en onemlisi cekirdek aile arkanda olunca yurunmeyecek yol degil.

Back to Home Back to Top FARLİMAS. Theme ligneous by pure-essence.net. Bloggerized by Chica Blogger.